İnzivaya
çekilmek mi istersin kardeşim?
Aramak mı istersin kendine giden
yolu?
Biraz durakla ve dinle
beni?
ZERDÜŞT
Doğu expresindeki ilk gece , vagonumda beşikte bir bebek huzuruyla uyumadan önce ben de bu soruyu sordum kendi kendime..
Ermeni sınırı eteklerindeki Arpaçayın
emzirdiği Ani harabelerindeki Ateşgede
Tapınağını ilk gördüğümde de aklımdan bu geçti..
Zerdüş buralara gerçekten geldi mi
bilinmez ama kavimleri buradan yürüten şey hayatın kendisiydi..
…“ Şaman Tanrısı Ülgen, yeryüzünde
kemikleri kamıştan, etleri ise
topraktan yedi kişi yaratmış. Her
kim Onun katına varan yoldaki yedi
engeli (budak) aşarsa iyiliklere kavuştuğu söylenir.
Tanrı Pan’ın flütü syrinx’te tam yedi boru
vardı; yine, Apollo’nun yedi telli liri (lyre) gönülleri teselli eden nağmeler
besteliyordu.
Çin Ülkesi “yedi” kente
ayrılır; Persler topraklarında ise
“yedi’’ vali hüküm sürerdi. Arap efsanelerine göre dünyayı yakıp kül haline
getirmesin diye “yedi’’ melek güneşi buz ve kar ile soğuturlar ve “yedi bin”
melek güneşi kurar ve her sabah hareket etmesini sağlar. Doğu’nun en eski iki
nehri Ganj ve Nil her biri “yedi’’ kaynağa sahipti.
Doğu Anadolu
Serüvenimizin yedinci gününde nihayet doğduğum
topraklardayım. Baltık Mimarisi’nin ortaya çıkardığı duygu yüklü bir
kompozisyon şehri olarak Taht Düzü denilen
ovaya zamanında garnizon kenti olarak
kurulan kars yazarlara ilham kaynağı olmuş.Rus Çarı
tarafından Hollandalı mimarların yaptığı ızgara planlı şehir planı ile Baltık
Mimarisinin doğudaki en iyi örneklerine sahip durumda.
"Allahuekber dağlarında
şehit olan özgürlük savaşcılarının anısına!
Doğu Expresimiz Kalkıyor.."
Doğu Expresimiz Kalkıyor.."
Yolculuğumuz Doğu
Expresiyle gerçekleşecek, nostaljik tren yolculuğumuz boyunca Kars kentinin en
eski sakinleri olan Malakan ve Dukhobor,Terekeme ve Tat kültürlerini içeren
yolculuk hikayelerinde yöre kültürü üzerine güzel bir söyleşi
gerçekleştireceğiz.Trenle yaptığımız yolculuk tamamlandığında size çam odunu
közünde alüminyum demliklerde sıkı bir
kars çayı ısmarlayabilirim.Yada vakit
kaybetmeden unutulmaz bir Kars Gezisi için hemen geziye başlıyabiliriz.
KARS GEZİSİ TARİHLERİ
⇒ Kars Gezi Ücreti ve Rezervasyon için Tıklayınız
⇒ Kars Şehir Turu Programını İncelemek İçin Tıklayınız
KARS GEZİSİ TARİHLERİ
25-28 Ocak 2018 "Sömestir" 01-04 Şubat 2018 "Sömestir" 08-11 Şubat 2018
15-18 Şubat 2018 22-25 Şubat 2018 08-11 Mart 2018
⇒ Kars Gezi Ücreti ve Rezervasyon için Tıklayınız
⇒ Kars Şehir Turu Programını İncelemek İçin Tıklayınız
KARS EKSPRESİ
Sizler için tadı damağınızda kalacak enfes bir program hazırladım, katılıp katılmayacağınıza yazıyı okuduktan sonra kendiniz karar vereceksiniz.Geziye başlamadan önce şehir hakkında sizleri biraz bilgilendirmek istiyorum:
Kars İsmi Nerden Geliyor?
Strabon’un Geographiga adlı eserinde
kentin adı Corzene olarak geçiyor.Ptolemaios’un
‘Coğrafya Kılavuzu’ kitabında ise şehrirden Cha(o)rsa olarak bahsedilir...
Gürcüler buraya Kari (kapı-geçit) diyorlarmış, Kaşgarlı Mahmut’a göre ise Karsak ismi ‘Derisinden kürk yapılan ‘Bozkır Tilkisi’ anlamına gelir.Bu yönüyle Divan-ı Lügatit Türk’deki en eski Türkçe isim olma ünvanını da taşır.
Tarihte Bagratlı Krallığı’na başkentlik yapmış olan Kars, M.Ö. 130-127 Bulgar Türkler‘in Velentur boyunun Karsak Oymağı’ndan ismini aldığına da inanılıyor. Bölgenin ilk adı Asur kaynaklarında (M.Ö. 12. yy) Daiaeni, Urartu kaynaklarında ise (M.Ö. 9. yy) Diauehi olarak geçmekte. Bazı kaynaklara göre M.Ö. 130-127 yıllarında Kafkaslardan gelerek Kars çevresine yerleşen ve bir Türk boyu olan Karsak’lardan geldiği yönündedir.
M.Ö. 13000 yıllarına kadar uzandığı bölgede
Kalkolitik, Eski Tunç Çağı, Erken Demir Çağ kültürleri ile Urartu, İskit,
Kimmer, Pers, Roma, Arsaklı, Sasani, Emevi, Abbasi, Bizans, Bagratlı, Selçuklu,
Saltuklu, Moğol, Gürcü, Karakoyunlu, Akkoyunlu,Osmanlı, Rus, Türkiye
devletlerinin siyasi hakimiyetleri görülür. Bu kadar kavmin geçtiği bugünkü
Kars topraklarında başta Yerli, Kürt, Terekeme (Karakalpak) ve Azeri olmak
üzere az sayıda Malakan ve Dukhobor gibi topluluklar da yaşamaktadır.
Ortalama yüksekliği 1768 metreyi bulan coğrafya yapısıyla Kars’ın büyük bir bölümü yaylalardan oluşur. En önemli dağları Allahuekber, Kısır, Akbaba, Aşağıdağ ve Aladağolarak bilinir. Doğu Anadolu’nun en geniş platosuna sahip olan Kars ilinde irili ufaklı birçok göl bulunur. En büyüğü Çıldır olan bu mavi göller Aygır, Karzak Çenklice, Erhan, Turna, Çenekci, Kuyucuk, Çalı, Deniz ve Lavaşin’dir.
Bu kadar ön bilgiden sonra artık gezimize iyi bir
başlangıç yapabiliriz.
Aklımda müthiş bir rota var!
BİRİNCİ GÜN:
Önce Rus & Kazak Kilisesi olan Alexander
Nevski Kilisesinden başlıyacağız
gezimize sonrada Baltık Mimarisinin
eşsiz yapılarını keşfetmek üzere Cheltikov Konağına
sizi götüreceğim, ardından yolculuğumuz
sırasıyla Hekim evi (Opera binası), Kent
Konseyi, Konservatuar binası, Ortodoks Kilisesi (Merkez Cami), Vali Konağı, Kars Müzesi gezilerinden oluşan panoramik
şehir turuyla devam edecek
Son olarak da Kars kalesine çıkarak şehri kuşbakışı
izleyerek şehir hakkında bilgi alacağız.Ziyaretimiz esnasında Kars kalesinin
eteklerindeki tarihi ve turistik yerlere de uğramayı ihmal etmiyoruz tabiki!
Kars çayının etrafındaki konaklar ve
tarihi yapılardan oluşan kültürel rota sizi zamanda küçük bir yolculuğa
çıkartacak.
Namık Kemal Evi ve aşıklar evinde
günün yorgunluğunu kars aşıklarının sazları eşliğinde tatlı tatlı atışmalarını
dinleyerek atabiliriz.Ayrıca yürüyüş severler için Taş Köprü, Mazlumağa Hamamı,
Topçuoğlu Hamamı, Muradiye Hamamını ziyaret etmek oldukça eğlenceli olacaktır.Gezinin
bu ilk günü başdöndüren bir yoğunluğa ve bir o kadar da renkli bir ambiyansa
sahip bulunuyor.Yürüyerek yapacağımız bu turumuzda yanınıza yürüyüşe uygun ayakkabı
getirmenizde yarar var.Kars şehrini keşfederek fethettikten sonra artık
kendimize de biraz vakit ayırmak üzere programımıza burada ara veriyoruz.Eğer
düşünürseniz size bu akşam için güzel bir Kafkas Gecesi etkinliği
ayarlayabilirim.Gecenin sizi büyüleyeceğinden şüphem yok.
İlk gün için bu kadar yeter diyorsak gezimizi burada
noktalayıp otelimize dönelim, konaklama kars büyükkale otelde olucak.İyice
dinlenmeye bakın yarın uzun bir gün sizi bekliyor olucak.
İKİNCİ GÜN:
Sıkı bir kahvaltının ardından gezimize kaldığımız
yerden devam ediyoruz.Bugünkü rotamız Ermenistan sınırındaki Ani Harabeleri
olucak.
İki yanı Arpaçay Kanyonu ile çevrili
olan antik şehir; Binbir Kiliseli Kent, 40 kapılı şehir gibi ünvanlarla adının
Urartular’ın yer tanrıçası An isminden alındığı düşünülüyor.
Aslanlı Kapı ise kentin ana girişini
oluşturuyor.1064 yılına kadar Bizans’ın yönetimindeki Ermenilerin ( Bagratlı
Krallığı) hükmünde sonra Selçuklu, Gürcü, Moğol (Timur) ve Osmanlı
egemenliğinde kalarak bugüne kadar gelmeyi başarmış. Ani'nin ilk keşfi
1880'lere uzanır. İçinde 823 yapı ve
mağara bulunan bir yer altı şehri de bulundurur.
Şehir suru, 8 kadar kilise ve bir cami, Ani'de
halen ayakta duran eserlerin en önemlileridir
Meryem Ana ve en büyük katedrali Meryem Ana’ya
adanmış. Matta, Markos, Luka, Yuhanna’ya adanmış insan, aslan, doğa ve kartal
figürleri süsleyen kiliseleri var.
Sadece Hristiyanlar için değil başka dinler için de
önemli Ani Tarihi Kenti. Alpaslan’ın Anadolu kapısından girip yöreyi
fethinden sonra, Türklerin Anadolu’da yaptığı ilk camii (1072) Ani’de. Ayrıca
Anadolu’nun ilk Zerdüşt tapınağı Ateşgede yine Ani’de yer alıyor. Ayrıca Türklerin
Anadolu’da yazdığı ilk kitabe de burada bulunmaktadır.
Damaklarınızı şenlendirmek için ise yöresel lezzetlerden özenle seçtiğim Kars Mutfağının tadına hep birlikte tatmaya var mısınız?.
Bu gezimizde Gastronomiye ayrı bir yer
veriyoruz.Bir çok yöresel lezzetlerden harmanlanmış kars mutfağını sizlere
tattırmak istiyorum.Menümüzde neler mi var?
Bu turumuzda neleri tadacağız?
Ayran Aşı Çorbası, Isırgan otu çorbası, Pilavlı Kaz Eti veya Üzümlü Pilavlı Acem Kavurma, Kete, Ezme, Turşu, Salata, Umaç Helvası ,hörre,(un aşı), elma dolması, cızdak, Erdek, evelik aşı,piti,kaz, nezikPörtletme, Yeşil Mercimekli Altı Patatesli Erişte Pilavı, Nohut, Kuzu Eti ve Safran Köklü Piti, Erişte Pilavı, Şekerpare. Haşıl (kaynamış buğday, yoğurt, tereyağı), Hangel(bir tür mantı),Erişte aşı (Yeşil mercimek, erişteden oluşan çorba,) pitikebab; nohut, et, kuyruk yağı, sarı kök kullanılarak küçük teneke kuplarda pişen enfes bir lezzet.
Evelik Aşı Çorbası, Mevsim salata, Piroşki, Hangel, Soğan soslu Bonfile, Kars peynir tabağı, Muhallebili Kadayıf ,
ÜÇÜNCÜ GÜN: ÇILDIR GEZİSİ:
Bugün gezimizin üçüncü günü.Yine
güzel bir kahvaltıyla dolu dolu geçecek bir gün için enerji
depoluyoruz.Kahvaltımızın ardından kaptanımız bizi Çıldır Gölüne
götürecek.Yolculuk boyunca yöresel türküler eşliğinde güle oynaya seyahat
ediyoruz.Yol üzerinde ilginç kareler yakalayabilirsiniz o yüzden fotoğraf
makinanızı açık turmakta yarar var.Örneğin karda avlalanan tilkilerin buz
kütlelerin balıklama dalışı size ilginç geşlebilir bu yüzden sıra dışı kareler
için fotoğraf molası vereceğimizi hatırlatırız.Çıldıra bir hayli yolumuz var bu
yüzden Çıldır hakkında bir ön bilgi vermek
hiç de fena olmaz değil mi!
Öyleyse fırsattan istifade küçük bir giriş yapayım.
Çıldır Gölü, Ardahan ve Kars il sınırları içerisinde kalan göl,
123 km2 alanı ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük tatlı su ve en büyük
ikinci gölü. Deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikte bulunan gölün en derin
noktası 42 metre. Çıldır Gölü, bir lâv akıntısı ile bir moloz mahrutu
tarafından müştereken meydana getirilmiş bir doğal set gölüdür. Birçok dere ve
pınarlarla beslenmekte olan gölün tek çıktısı kuzey batısında yer alan Ermenistan
sınırında bulunan Arpaçay kolu olan Telek Çayı'dır. En büyük olanı Akçakale harabelerinin
yanında yer alan adadır. Göl etrafında çok az bitki örtüsü gelişmiştir ancak
gölü çevreleyen otlaklarda yoğun hayvancılık yapılıyor.
Yılın dört mevsiminde yapılabilen balıkçılık yöre
halkı için önemli bir ekonomik gelir kaynağı teşkil etmektedir. Gölde
balıkçılık önemli bir insan aktivitesi olup, kışın buz tutan gölde kalın buz
tabakası kırılarak balık avlanmaktadır. Gölde yakalanan en önemli balık türü
(aynalı) Sazan (Cyprinuscarpio). Gölün sadece kuzey batısında seddeyle ayrılmış
bataklık ve sulak çayırlar bulunur. Genelde göl çevresi mera vasıflı olup, sert
bölge iklimi tarıma olanak vermez.
Göl havzası, göl seviyesine nazaran takriben 200 metre
alçak olan Çıldır ovasından nispeten dar olan (genişlik: 2–3 km) doğal bir
set ile ayrılmıştır. Bu seddin en büyük kısmı, gölün kuzey doğusunda yükselen Papa Dağı'ndan batıya doğru inmiş uzun eski bir lâv akıntısıdır. Batıda, bu set, gölün batısında bulunan Kısır
Dağı'nın
Kuzeydoğu yamacından gelen bir moloz mahrutu tarafından tamamlanmıştır. Bu
mahrut ile lâv akıntısı arasındaki sınır; Arpa çayı-Çıldır yolunun takip ettiği
gölün kenarı boyunca yükselen geçitten geçer. Bugünkü göl havzası ile bugünkü
Çıldır ovasının eskiden tek bir depresyonu teşkil etmekteydi. Bu depresyonun
akıntısı Çıldır çayı vasıtasıyla Kura Nehri'ne doğru gitmiştir. Yukarda
anlatılan lâvların akmasından dolayı, bu havza eskiden (lâv akıntısının cephesi
ile Kısır Dağı'nın arasında açık kalmış) dar bir düzlük tarafından iki kısma
ayrılmıştır. Kısır Dağı’ndan gelen moloz mahrutunun oluşması ile bu geçit tamamen
kapatılarak bugünkü göl havzası Çıldır ovasından izole edilmiş ve böylece bu
havza göl haline getirilmiştir. Göl, sonra Arpaçay’ın bir kolu tarafından
kapılmıştır. Sonuç olarak Çıldır Gölü, bir lâv akıntısı ile bir moloz mahrutu
tarafından meydana gelmiş doğal bir baraj gölüdür.
Kars Gezi Notlarını Okumak için Tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder